Modül 7: Kapsamlı bir yaklaşımla kendinizi bir kaynak eğitmeni olarak konumlandırın

Modülün amacı

"Kapsamlı bir yaklaşımla kendinizi bir kaynak eğitmeni olarak konumlandırın" başlıklı bu modül, öğretmenleri ve eğitmenleri öğrencilerinin öğrenme yolculuklarını etkili bir şekilde desteklemek için gerekli bilgi ve becerilerle donatmayı amaçlamaktadır. 

Geniş bir yelpazede kaynak ve stratejiyi entegre ederek, eğitimciler eğitim ortamında yetkin bir şekilde yol almayı öğrenecek, öğrencileri için dinamik ve zenginleştirici bir öğrenme ortamı geliştireceklerdir.

Öğrenme çıktıları

Tamamlandıktan sonra, bu modülün sonunda katılımcılar, kapsamlı bir yaklaşım yoluyla kendilerini etkili bir şekilde bir kaynak eğitmeni olarak konumlandırmak için gerekli bilgi ve becerileri edineceklerdir. Buna, yeni nesiller arasındaki ekran ilişkilerinin dinamik doğasını kavrama ve bu anlayışı günlük eğitim uygulamalarına gerekçeli ve akılcı bir şekilde entegre etme de dahildir. Aşağıda listelenmiştir:

Kapsamlı Bir Yaklaşım Yoluyla Kendinizi Kaynak Eğitmeni Olarak Konumlandırma

Bilgi: 

  1. Dijital eğitim ortamında yol almak:
  • Dijital eğitimin çok yönlü dünyasını, farklı öğrenme ortamlarındaki eğilimleri, zorlukları ve fırsatları kapsayacak şekilde anladığını doğrulamak.
  • Dijital pedagoji, eğitim teknolojisi ve öğretim tasarımıyla ilgili temel kavramlara, teorilere ve çerçevelere aşina olduğunu ifade ederek öğretim ve öğrenme süreçlerinde dijital araçlardan etkili şekilde yararlanmak.
  1. Dijital eğitimin toplumsal etkilerini anlamak:
  • Dijital eğitimin toplumu nasıl etkilediğine dair farkındalığı ortaya koymak; dijital eşitlik, erişim, kapsayıcılık ve gizlilik gibi kritik konuları ele almak.
  • Dijital teknolojilerin eğitim, iş gücü gelişimi ve sosyoekonomik eşitlik üzerindeki potansiyel etkilerini görünür kılarak bunların daha geniş toplumsal sonuçlarını kapsayıcı bir şekilde anlamak.
  1. Dijital eğitimde yasal vee tik boyutlarda yol almak:
  • Telif hakkı yasaları, veri gizliliği düzenlemeleri ve etik teknoloji uygulamalarını kapsayan dijital eğitimin temel yasal ve etik yönlerini özetlemek.
  • Bu kavrayışı uygulamaya dönüştürerek eğitim ortamlarında mesleki standartlara ve etik ilkelere bağlı kalmak; dijital ve geleneksel sınıflarda teknolojinin sorumlu ve adil kullanımını teşvik etmek.

Beceri: 

  1. Bütüncül destek sağlama:
  • Öğrencilere, ebeveynlere ve meslektaşlara; eğitim teknolojisi entegrasyonu, dijital okuryazarlık ve çevrim içi güvenlik gibi çeşitli dijital konularda kapsamlı destek ve rehberlik sunmak.
  • Farklı ihtiyaçları, tercihleri ve beceri düzeylerini etkili şekilde karşılamak için kişiselleştirilmiş ve duyarlı destek stratejileri kullanmak.

 

  1. Etkili iletişim kurmak:
  • Dijital eğitimle ilgili karmaşık kavram ve bilgileri; öğrenciler, ebeveynler ve meslektaşlar dahil farklı hedef kitlelere açık ve etkili biçimde aktarmak.
  • Farklı paydaşların ihtiyaçlarına, tercihlerine ve okuryazarlık düzeylerine uygun iletişim yöntemleri geliştirerek anlayışı ve katılımı güçlendirmek.

 

  1. Sorun çözmede iş birliği yapmak:
  • Eğitimdeki dijital zorluk ve fırsatları belirlemek ve ele almak için paydaşlarla iş birliği yapmak; etkili çözümler geliştirmek ve iyi uygulamaları hayata geçirmek.
  • Ekip çalışması ve kolektif problem çözme yaklaşımlarıyla etkili iş birliği ortamı oluşturmak.

Konu listesi

Bu konu, eğitimcilerin yeni nesillerde ekran kullanımıyla ilgili kaynak eğitmen olarak rollerini anlamalarını derinleştirir. Dijital teknolojilerin öğrencilerin yaşamlarını ve öğrenme deneyimlerini nasıl etkilediğini keşfederler, öğrencilerin ekranla ilgili deneyimlerini ve kaygılarını yargılanma korkusu olmadan rahatça tartışabilecekleri destekleyici bir ortam yaratma gerekliliğini fark ederler. Eğitimciler, dijital etkileşimlerin karmaşıklıklarına dair içgörüler kazanır ve öğrencileri bu süreçlerde etkili bir şekilde yönlendirme stratejilerini öğrenirler.

Eğitimciler, öğrencilerin dijital okuryazarlık ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeye yönelik pratik stratejiler öğrenirler. Öğrencilere çevrimiçi bilgilerin güvenilirliğini ve geçerliliğini değerlendirmeyi öğretmeyi öğrenir, böylece onların güvenilir ve yanıltıcı kaynaklar arasında ayrım yapabilmelerini sağlarlar. Ayrıca eğitimciler, öğrencilerin medya mesajlarını ve temsillerini eleştirel bir şekilde analiz etmelerini teşvik etme yöntemlerini keşfeder, bu sayede onların dijital dünyada daha bilinçli ve özgüvenli bir şekilde yol almalarını mümkün kılar.

Bu konu, öğrencilerin ekran kullanımını yönetmelerine destek olmak için ebeveynler, bakıcılar ve paydaşlarla işbirlikçi ortaklıkların önemini vurgular. Eğitimciler, ailelerle ekranla ilgili konularda iletişim kurma stratejileri geliştirir ve evde sağlıklı ekran alışkanlıklarını teşvik edecek kaynaklar ve destek sağlamayı öğrenirler. Ayrıca, okul danışmanları ve teknoloji uzmanları gibi profesyonellerle işbirliği yapmanın faydalarını keşfederler; böylece eğitim ortamlarında ekran entegrasyonuna yönelik kapsamlı yaklaşımlar geliştirilir ve öğrenciler için sınıf içinde ve dışında uyumlu ve destekleyici bir ortam sağlanır.

Geliştirilecek hedefler, temel kavramlar ve beceriler

Ana amaç, eğitimcilerin yeni nesillerin ekran kullanımıyla ilgili olarak kaynak eğitmen rolünü daha derinlemesine anlamalarını sağlamaktır. 

Konu 1’de eğitimciler, dijital teknolojilerin öğrencilerin yaşamları ve öğrenmeleri üzerindeki etkilerini keşfedecek, öğrencilerin ekranla ilgili deneyimlerini açıkça tartışabilecekleri bir ortam geliştireceklerdir. Eğitimciler, öğrencileri dijital etkileşimlerde özgüven ve dayanıklılıkla yönlendirecek stratejiler geliştirecek, böylece dijital çağda rollerini güçlendireceklerdir.

Öğrenme Kılavuzu

Öğrencilerin yaşamları üzerindeki dijital etkileri kavramak için 7. bölüme derinlemesine dalın. Açık bir diyalog ortamı geliştirin, empati ve anlayışla rehberlik edin. Deneyimlerinizi yansıtın ve stratejileri aktif olarak uygulayarak kaynak eğitmen rolünüzü dijital çağda en yüksek verimlilik için geliştirin.

Motive Edici Vaka Öyküsü

Sarah, kendini işine adamış bir yetişkin eğitimi öğretmeniydi ve öğrencileri arasında endişe verici bir eğilim fark etti: ders sırasında sürekli akıllı telefon kullanımı. Bu dikkati dağıtıcı durumdan rahatsız olan Sarah, kaynak eğitmen olarak rolüne daha çok odaklandı ve konuyu ele almaya kararlı oldu.

 Öğrencileriyle yaptığı açık yürekli konuşmalar sayesinde, dijital dikkat dağınıklığını yönetme ve güvenilir çevrim içi bilgiyi ayırt etme konusunda daha derin zorluklar olduğunu keşfetti. Fark yaratma isteğiyle motive olan Sarah, dijital okuryazarlık ve sorumlu ekran kullanımı üzerine ilgi çekici etkinlikler tasarladı. Böylece öğrencilerin yargılanma korkusu olmadan endişelerini rahatça paylaşabilecekleri destekleyici bir sınıf ortamı oluşturdu. 

Zamanla Sarah, öğrencilerinin ekranlara yönelik tutum ve davranışlarında olumlu değişimler gözlemledi. Öğrenciler alışkanlıklarının daha fazla farkına varmaya ve eleştirel tartışmalara katılmaya başladılar. Sarah’nın çabaları, velilerle iş birliklerini de ateşledi ve öğrencilerin dijital dünyada sorumlu bir şekilde yol almalarını güçlendirdi.

Konu 1 –Kaynak Eğitmenin rolünü anlamak

Yeni nesillerde ekran kullanımını ele alırken, eğitimciler kaynak eğitmenler olarak kritik bir rol üstlenirler. Bu, dijital teknolojilerin öğrencilerin yaşamları ve öğrenme deneyimleri üzerindeki etkisini derinlemesine anlamayı gerektirir. Öğrencilerin ekranla ilgili deneyimlerini rahatça tartışabilecekleri destekleyici bir ortam yaratmak son derece önemlidir. Ayrıca, eğitimciler dijital etkileşimlerin karmaşıklığını yönetmeli ve öğrencileri etkili bir şekilde yönlendirecek stratejiler geliştirmelidir.

Öncelikle, eğitimciler dijital teknolojilerin öğrencilerin bilişsel gelişimi, sosyal etkileşimleri ve genel iyi oluşları üzerindeki derin etkisini kavramalıdır (Twenge, 2017). Araştırmalar, aşırı ekran süresinin dikkat sürelerinde azalma, düşük uyku kalitesi ve artan kaygı seviyeleri gibi çeşitli olumsuz etkilere yol açabileceğini göstermektedir (Przybylski & Weinstein, 2017). Bu sonuçların farkına varmak, eğitimcilerin öğrencilerin dijital çağda karşılaştıkları zorlukları daha iyi anlamalarını sağlar.

Buna ek olarak, eğitimciler öğrencilerin ekran kullanımıyla ilgili endişelerini yargılanma korkusu olmadan dile getirebilecekleri açık bir iletişim ortamı oluşturmalıdır. Bu, tartışmalar için güvenli bir alan yaratmayı ve öğrencilerin deneyimlerini aktif olarak dinlemeyi gerektirir (Kidd & Ohler, 2012). Araştırmalar, eğitimcilerle öğrenciler arasında kurulan açık iletişimin güveni artırdığını ve öğrenci katılımını geliştirdiğini göstermektedir (Cornell & Brodsky, 2007). Bunu başarmak için eğitimciler, açık uçlu tartışmalar, yansıtıcı günlük tutma ve akranlar arası paylaşım oturumları gibi stratejiler uygulayabilirler. Common Sense Education tarafından hazırlanan “ Dijital Vatandaşlık Müfredatı ” gibi Açık Eğitim Kaynakları (OER), bu tür tartışmaları kolaylaştırmak için ders planları ve etkileşimli etkinlikler sunmaktadır (Common Sense Education, t.y.).

Ayrıca, eğitimciler öğrencileri dijital dünyada yönlendirmek için etkili stratejiler geliştirmelidir. Bu, öğrencilerin çevrimiçi bilgileri değerlendirme ve güvenilir ile güvenilmez kaynakları ayırt etme gibi eleştirel dijital okuryazarlık becerilerini öğretmeyi içerir (Livingstone & Bulger, 2014). Buna ek olarak, eğitimciler sorumlu dijital vatandaşlığı teşvik etmeli ve öğrencilerin kanıtlara ve kişisel değerlere dayalı bilinçli kararlar almalarını sağlamalıdır (Ribble, 2017). Örneğin, öğrencilere çevrimiçi bilgileri eleştirel bir şekilde değerlendirmeyi öğretmek, onların ekran kullanımı konusunda bilinçli kararlar vermelerini güçlendirebilir. “Media Smarts” web sitesi öğrencilerin medya okuryazarlığı becerilerini geliştirmek için ücretsiz kaynaklar ve oyunlar sunmaktadır (Media Smarts, t.y.).

Yeni nesillerde ekran kullanımını ele alırken kaynak eğitmenin rolünü anlamak çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Eğitimciler, dijital teknolojilerin etkisini kavramalı, tartışmalar için destekleyici bir ortam oluşturmalı ve öğrencileri etkili şekilde yönlendirecek stratejiler geliştirmelidir. Bunu yaparak, öğrencileri dijital dünyada sorumlu bir şekilde yol almaya ve dijital çağda başarılı olmaya güçlendirebilirler.

Konu 2 – Dijital Okuryazarlık ve Eleştirel Düşünme Becerileri Geliştirmek

Öğrenciler arasında dijital okuryazarlık ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek, çevrimiçi ortamda mevcut olan büyük bilgi yığını içinde yön bulabilmeleri için hayati öneme sahiptir. Bu konu, eğitimcilerin öğrencilerinde dijital okuryazarlığı ve eleştirel düşünmeyi teşvik etmeleri için uygulanabilir stratejilere odaklanır.

Öncelikle, eğitimciler öğrencilerin çevrimiçi bilgileri etkin bir şekilde değerlendirmelerini sağlayan dijital okuryazarlığın önemini kavramalıdır. Livingstone ve Bulger’in (2014) araştırması, öğrencilere çevrimiçi kaynakların güvenilirliğini ve doğruluğunu eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmeyi öğretmenin önemini vurgulamaktadır. Örneğin, eğitimciler Media Smarts web sitesindeki “Web Sitelerini Değerlendirme” ders planını kullanarak öğrencilerin web sitelerinin doğruluk, önyargı ve otorite açısından nasıl analiz edileceğini öğrenmelerine yardımcı olabilirler (Media Smarts, t.y.).

Ayrıca, eğitimciler öğrencileri medya mesajlarını ve temsillerini eleştirel olarak analiz etmeye teşvik ederek medya okuryazarlığı becerilerini geliştirmelidir. Reklamları çözümleme veya haber makalelerini inceleme gibi etkinliklerle öğrenciler, ikna tekniklerini ve medya önyargılarını tanımayı öğrenebilirler. Common Sense Education tarafından hazırlanan “Reklam Çözücü” etkinliği, öğrencilerin reklamları çözümleyerek pazarlama stratejilerini anlamalarına yardımcı olacak bir uygulama örneğidir (Common Sense Education, t.y.).

Ayrıca, eğitimciler öğrencilerin kanıtlara ve kişisel değerlere dayalı olarak ekran kullanımları hakkında bilinçli kararlar almalarını sağlayabilir. Bu, öğrencilere dijital teknolojilerin potansiyel risklerini ve faydalarını tanımayı ve sorumlu dijital vatandaşlık becerileri geliştirmeyi öğretmeyi içerir. Örneğin, aşırı ekran süresinin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini gösteren vaka çalışmaları, makaleler veya güncel infografikler kullanılabilir ya da dijital platformları olumlu değişim için kullanan bireylerin başarı hikâyeleri sunulabilir. Ayrıca, eğitimciler çevrimiçi güvenlik kılavuzları, dijital okuryazarlık modülleri ve etkileşimli atölyeler gibi kaynaklardan yararlanarak öğrencilere dijital teknolojilerin risklerini ve faydalarını tanımayı ve sorumlu dijital vatandaşlık becerileri geliştirmeyi öğretebilir. Bu çabalar sayesinde eğitimciler, öğrencilerin dijital dünyada sorumlu bir şekilde yol almaları için gerekli olan eleştirel düşünme becerilerini ve etik çerçeveleri geliştirmelerine yardımcı olur.

Ayrıca, eğitimciler UNESCO’nun “Dijital Okuryazarlık Değerlendirmesi” gibi Açık Eğitim Kaynaklarından (OERs) yararlanabilir. Bu kaynak, dijital beceri değerlendirmelerinin ortak amaçlarını ve dijital becerilerin ölçülmesinde karşılaşılan zorlukları ortaya koyar; dijital okuryazarlığın boyutları, değerlendirme tasarımlarının ve uygulamalarının etkisi ile değerlendirmelerin adil olması gibi konulara değinir (UNESCO, n.d.). 

Dijital okuryazarlık ve eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi, öğrencilerin dijital çağda başarılı olabilmeleri için kritik öneme sahiptir. Eğitimciler, pratik stratejileri derslerine entegre ederek ve ilgili kaynaklar ile OER’leri kullanarak, öğrencilerin dijital dünyada sorumlu bir şekilde yol almalarını ve çevrimiçi karşılaştıkları bilgileri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmelerini sağlayacak beceriler kazandırabilir.

 

Konu 3: İşbirlikçi ortaklıkların kurulması

Öğrencilerin ekran kullanımlarını etkili bir şekilde yönetmelerini desteklemek için ebeveynler, bakıcılar ve paydaşlarla işbirlikçi ortaklıklar kurmak esastır. Bu konu, öğrenciler arasında sağlıklı ekran alışkanlıklarını teşvik etmek için güçlü ilişkiler kurmanın ve çeşitli paydaşlarla etkileşimde bulunmanın önemine odaklanmaktadır:

  • İlk olarak, eğitimciler ekran kullanımıyla ilgili sorunları bütünsel olarak ele almakta işbirlikçi ortaklıkların önemini kabul etmelidir. Anderson ve Jiang’ın (2018) araştırması, ebeveyn-okul ortaklıklarının öğrenci sonuçları üzerindeki olumlu etkilerini, akademik başarı ve sosyal-duygusal gelişim dahil olmak üzere, vurgulamaktadır. Örneğin, eğitimciler ebeveynler ve bakıcılarla işbirliği yaparak tutarlı ekran süresi yönergeleri belirleyebilir ve evde dijital vatandaşlık becerilerini pekiştirebilirler (Anderson & Jiang, 2018).
  • Eğitimciler, öğrenciler için destek ve kaynakları artırmak amacıyla topluluk ortaklıklarının potansiyelinden faydalanabilirler. Yerel kütüphaneler, gençlik kuruluşları veya sağlık profesyonelleri ile işbirliği yapmak, öğrencilere ekran dışı etkinliklere katılma fırsatı sunarak onların genel refahını besleyebilir. Özellikle, Common Sense Education tarafından hazırlanan “Dijital İyi Oluş İçin Toplum Kaynakları (9-11. sınıflar için)girişimi, eğitimcilere öğrencilerin dijital iyi oluşunu desteklemek için topluluk kuruluşlarıyla işbirliği konusunda değerli kaynaklar ve stratejiler sunmaktadır (Common Sense Education, t.y.). Ayrıca, Avrupa Birliği bünyesinde, eğitim ortamlarında dijital iyi oluşu teşvik etmek için etkili uygulamalarla öğretmenleri donatmayı amaçlayan DIGITAL WELLBEING @ SCHOOL (2021-1-IT02-KA220-SCH-000032599) gibi hedefli projeler oluşturulmuştur (DIGITAL WELLBEING @ SCHOOL, n.d.).
  • Ayrıca, eğitimciler okul ortamındaki diğer profesyonellerle, örneğin danışmanlar ve teknoloji uzmanlarıyla işbirliği yaparak ekran entegrasyonuna yönelik kapsamlı yaklaşımlar geliştirebilirler. Örneğin, eğitimciler aşırı ekran süresine katkıda bulunan stres veya kaygı gibi temel sorunları ele almak için danışmanlarla birlikte çalışabilirler. Ayrıca teknoloji uzmanları, dijital araçların ve platformların eğitim ortamlarında etkili bir şekilde uygulanması konusunda destek ve rehberlik sağlayabilirler.

Ebeveynler, bakıcılar, topluluk kuruluşları ve okul profesyonelleri ile işbirlikçi ortaklıklar kurmak, öğrenciler arasında sağlıklı ekran alışkanlıklarını teşvik etmek için çok önemlidir. Bu ortaklıkların önemini kabul ederek ve ilgili kaynaklar ile Açık Eğitim Kaynaklarını (OER’ler) kullanarak, eğitimciler öğrencilerin dijital dünyada sorumlu bir şekilde yol almalarını sağlayan destekleyici bir ekosistem oluşturabilirler.

Modülün Özeti

İlk konuda, eğitimciler yeni nesillerde ekran kullanımıyla ilgilenirken kaynak eğitimciler olarak rollerine dair anlayışlarını derinleştirdiler. Dijital teknolojilerin öğrencilerin yaşamlarını ve öğrenme deneyimlerini nasıl etkilediğini incelediler ve ekranla ilgili endişelerin tartışılabileceği destekleyici bir ortam oluşturmanın önemini vurguladılar. Eğitimciler dijital etkileşimlere dair içgörüler kazandılar ve öğrencileri bu etkileşimlerde yönlendirmek için etkili stratejiler öğrendiler. Örnekler arasında dijital vatandaşlık ve çevrimiçi güvenlik üzerine etkileşimli atölyeler yer alırken, “Media Smarts” web sitesi öğrencilerin medya okuryazarlığı becerilerini geliştirmek için ücretsiz kaynaklar ve oyunlar sağlamaktadır.

İkinci konuya geçildiğinde, eğitimciler öğrencilerin dijital okuryazarlıklarını ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için pratik stratejiler öğrendiler. Öğrencilere çevrimiçi bilgilerin güvenilirliğini ve doğruluğunu değerlendirmeyi öğrettiler, böylece güvenilir ve yanıltıcı kaynakları ayırt etme konusunda onları güçlendirdiler. Eğitimciler ayrıca öğrencileri medya mesajlarını eleştirel olarak analiz etmeye teşvik ederek dijital dünyada kendinden emin bir şekilde gezinmelerini sağladılar. Örnekler arasında medya okuryazarlığı üzerine etkileşimli dersler yer alırken, UNESCO tarafından sunulan Dijital Okuryazarlık Değerlendirmesi gibi Açık Eğitim Kaynakları (OER) kullanıldı.

Üçüncü konuda, eğitimciler öğrencilerin ekran kullanımı yönetimini desteklemede ebeveynler, bakıcılar ve paydaşlarla işbirlikçi ortaklıkların önemini vurguladılar. Aileleri ekranla ilgili konularda sürece dahil etmek için iletişim stratejileri geliştirdiler ve evde sağlıklı ekran alışkanlıklarını teşvik etmek için kaynaklar sağladılar. Ayrıca, eğitim ortamlarında ekran entegrasyonuna bütüncül bir yaklaşım sağlamak için danışmanlar ve teknoloji uzmanları gibi profesyonellerle işbirliğini incelediler. Örnekler arasında okul-aile ortaklıkları üzerine atölyeler yer alırken, Common Sense Education tarafından sunulan "Dijital İyi Oluş İçin Toplum Kaynakları (9-11. sınıflar için)” topluluk kuruluşlarıyla işbirliği için rehberlik sağlamaktadır.

Öz değerlendirme için sınav soruları

Terimler Sözlüğü

Herhangi bir ortamda, dijital veya diğer türlerde bulunan, kamu malı olan veya başkaları tarafından ücretsiz erişim, kullanım, uyarlama ve yeniden dağıtıma izin veren açık bir lisans altında yayımlanmış öğretim, öğrenim ve araştırma materyalleridir. Kaynak: DigCompEdu.

Avrupa Birliği tarafından tanımlanan dijital okuryazarlık, dijital teknolojileri kullanarak bilgiye erişme, anlama, değerlendirme ve oluşturma becerisini ifade eder. Bu, temel bilgisayar okuryazarlığı, interneti kullanma, dijital içerik hakkında eleştirel düşünme, siber güvenlik farkındalığı ve iletişim, üretkenlik ve yaratıcılık için dijital araçları kullanma becerilerini kapsar. Bu tanım, Avrupa Komisyonu’nun Dijital Eğitim Eylem Planı ve tüm vatandaşlar için dijital beceri ve yetkinlikleri geliştirmeyi amaçlayan girişimleriyle uyumludur.Kaynak: Avrupa Komisyonu. (2018). Dijital Eğitim Eylem Planı. 

[Source: European Commission. (2018). Digital Education Action Plan.]

Bilgileri veya argümanları analiz etme, sentezleme ve değerlendirme süreciyle gerekçeli yargılar veya kararlar verme. Eleştirel düşünenler bilgilerin geçerliliğini ve ilgisini değerlendirebilir, önyargıları ve varsayımları belirleyebilir ve iyi desteklenmiş argümanlar veya çözümler üretebilir. Kaynak: Open University Teaching Critical Thinking Module.

 Eğitimcilerin, öğrencilerin dijital dünyanın karmaşıklıklarını aşmalarına yardımcı olmak için gerekli kaynakları, rehberliği ve desteği sağlama rolüdür. Kaynak eğitimciler tartışmaları kolaylaştırır, pratik stratejiler sunar ve öğrencileri dijital kullanımları hakkında bilinçli kararlar almaları için güçlendirir. Kaynak: DigiAware ortaklığı.

Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve televizyonlar dahil olmak üzere dijital ekranlarla etkileşimde geçirilen süre. Ekran kullanımı; internet tarama, sosyal medya kullanma, video oyunları oynama ve video ya da televizyon programı izleme gibi faaliyetleri kapsar.Kaynak: DigiAware ortaklığı. 

[Source: DigiAware partnership]

Kaynakça

Funded by the European Union. Views and opinions expressed are however those of the author(s) only and do not necessarily reflect those of the European Union or the European Education and Culture Executive Agency (EACEA). Neither the European Union nor EACEA can be held responsible for them. Project number: 2023-1-NO01-KA220-ADU-000151380 

tr_TRTurkish